Emircan Soksan, moda ve dijital deneyim dünyasının merkezinde çalışan bir isim. Tommy Hilfiger ve Calvin Klein gibi markaların dijital geleceğini şekillendirdiği PVH Corp.’ta, Köln’ün çok kültürlü atmosferi ve Avrupa’nın kalbindeki konumu ona farklı bir ritim katıyor. Yaklaşık beş yıldır yaşadığı şehirde sabrı, esnekliği ve farklı bakış açılarını deneyimlemiş; Ren Nehri kıyısındaki yürüyüşlerden Belçika ve Hollanda’ya kısa kaçamaklara uzanan rutinleriyle hayatını yeniden kurgulamış. Dakikliği benimseyen, modayı işinin parçası olarak gören ama kişisel stilinde sadeliği seçen Emircan, aynı zamanda sürdürülebilirlik ve yaratıcılığı birlikte düşünmeye önem veriyor. Ona göre zamanın kendisi, tıpkı iyi bir saat gibi sade ve işlevsel olmalı.
Şu an, bu soruları cevaplarken orada (Köln) saat kaç?
Yağmurlu bir yaz akşamı, saatler akşam 6 civarında.
Köln’e nasıl taşındın, ne kadardır orada yaşıyorsun?
Yaklaşık 5 yıldır buradayım.
Neler yapıyorsun, bir günün nasıl geçiyor?
Hafta içi genellikle çalışarak geçiyor. Akşamları bazen spor yapıyorum, bazen yürüyüşe çıkıyorum, bazen de iyi bir yemeğin peşindeyim.


Peki hafta sonların?
Kısa kaçamakları seviyorum. Köln’ün en güzel yanlarından biri Hollanda ve Belçika’ya yakın olması. Bir günlüğüne bile olsa ülke değiştirmek ferahlatıcı oluyor.
Müdavimi olduğun yerler ya da günlük rutinlerin var mı?Güzel havalarda yürüyüşe çıkmak neredeyse rutinim oldu. Stadtgarten en sevdiğim parklardan biri. Kahve için Moxxa, içki içinse Hallmackenreuther vazgeçilmez adreslerim.

Orada yaşamak sana başka bir ülkede yaşarken öğrenemeyeceğin neler öğretti?
Burada yaşam, sabır ve esnekliği öğretti. Farklı kültürlerle iç içe olmak, bakış açımı genişletti.
Almanların katı dakikliği hayatını kolaylaştırdı mı zorlaştırdı mı?
Zorlaştırmadı aslında. Ben de dakik olmayı seviyorum. Hatta artık geç kalanlara içimden hafifçe homurdanıyorum.
Farklı bir ülkede yaşamak kamera arkasından bakışını, sanatsal gözünü nasıl etkiledi? Neler değişti senin için?
Her yeni şehir yeni bir bakış açısı getiriyor. Daha çok gözlemliyor, daha bilinçli düşünüyorum.
Oradan bakınca İstanbul sana neler söylüyor?
Bana hâlâ “evin burası” diyor. Değişen çok şey var ama bir o kadar da tanıdık hâlâ.

Uzun zamandır moda sektöründe çalışıyorsun. Moda ve trendlerin hayatındaki yeri ne?
Moda ve trendler, işimin bir parçası. Takip etmeye çalışıyorum ama kendi stilimi cok da etkilemiyor açıkçası.
Moda ve sürdürülebilirlik ne ifade ediyor senin için?
Birbirinden ayrı düşünülemeyecek iki kavram. Zorlayıcı olsa da bu alanda değişim olması şart ve olan yenilikleri umut verici buluyorum.
Saatlerle aran nasıl? Özellikle dikkat ettiğin şeyler neler saat seçerken?
Saat benim için olmazsa olmaz. Sade, şık olması yeterli. Gösterişli saatleri kendime yakıştıramıyorum. Koleksiyonumda 2 farklı Longines modeli var.
Yaşamayı hayal ettiğin bir sonraki şehir neresi?
Net bir cevabım yok ama kesinlikle biraz güneşli, denize yakın bir yer olmalı.
Longines Spirit Zulu Time 1925 modeli hakkında daha fazla bilgi edinmek için buraya tıklayabilirsiniz.
.jpg)
“Orada Saat Kaç?” serimizdeki diğer röportajları okumak için: Longines Sunar
